MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

CİHAD

<< 1867 >>

53- Şahsi Eşyalar (Seleb) Kendisinden Humus Alınmaksızın Onu Öldüren Kişinindir

 

1. Enes b. Malik

 

- - (-)

13486 (1)- Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn gününde: ''Kim bir kafıri öldürürse onun şahsi eşyaları onu öldürenindir'' buyurdu. (O gün) Ebu Talha yirmi kişiyi öldürdü.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, cihad 3/1371 (1751), Ebu Davud, cihad 3/71 (2718) ve Tirmizi, sire 4/131 (1562) rivayet ettiler.

 

 

 

13487 (2)- Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn gününde: ''Kim bir kafiri öldürürse onun şahsi eşyaları onu öldürenindir'' buyurdu. (O gün) Ebu Talha yirmi kişiyi öldürdü ve onların eşyalarını aldı.

 

[Sahih]

 

 

 

13488 (3)- Enes b. Malik bildiriyor: Huneyn savaşında Hevazin kabilesi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı çok görünmek için çocuklar kadınlar, develer ve başka hayvanlarla geldiler ve onları saflar halinde dizdiler. Savaş başlayınca Allah'ın buyurmuş olduğu gibi müslümanlar arkalarını dönüp kaçmaya başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Allah'ın kulları! Ben, Allah'ın kulu ve Resulüyüm, Ey Ensar topluluğu! Ben, Allah'ın kulu ve Resulüyüm'' diye seslendi. Bunun üzerine Allah müşrikleri hezimete uğrattı. -Ravi der ki: Affan: "O gün hiç kimse bir kılıç ve bir mızrak dahi vurmadı" dedi. - O gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim bir kafiri öldürürse onun şahsi eşyaları onu öldürenindir'' buyurdu. (O gün) Ebu Talha yirmi kişiyi öldürdü ve onların eşyalarını aldı. Ebu Katade: "Ey Allah'ın Resulü! Bir adamın boyun damarına vurup onu öldürdüm. üzerinde bir zırh vardı. O zaman onu alma imkanım olmamıştı. Onu kimin aldığına bir baksan" deyince, bir adam: "Onu ben aldım. Onu (Ebu Katade'yi) razı et ve zırhı bana ver" dedi. Nebi'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey istenildiğinde mutlaka istenilen şeyi verir ya da susardı. Bu durum üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) susmuştu. Ömer b. el-Hattab: "Hayır vallahi. Allah onu aslanlarından birine fey' olarak vermişken onu alıp sana vermez" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü ve: ''Ömer doğru söyledi'' buyurdu.

ümmü Süleym'de bir hançer vardı. Ebu Talha: "Bu sendeki de nedir?" diye sorunca: "Bunu, müşriklerden birisi bana yaklaşırsa, onunla karnını deşmek için aldım" karşılığını verdi. Ebu Talha: "Ey Allah'ın Resulü! ümmü Süleym'in ne dediğini işitiyor musun?" deyince, ümmü Süleym: "Ey Allah'ın Resulü! Bizim dışımızda seni bırakıp kaçan Tuleka'yı (Mekke'nin

fethi esnasında çaresizlikten dolayı iman edenleri) öldür" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); ''Ey ümmü Süleym! Şüphesiz Allah klifı" geldi ve iyi yaptı '' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (4704) ve Ebu Davud (2718) rivayet etti.

 

 

 

13489 (4)- Enes bildiriyor: "Huneyn savaşında Hevazin ve Gatafan kabileleri, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı savaş için pekçok kuvvet topladılar. Allah Resulü'nün de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on bin veya daha fazla askeri vardı. Beraberinde Mekke'nin fethinden sonra Müslüman olanlar da bulunmaktaydı. Müşrikler hanımları ve çocuklarıyla geldiler..." Sonrasında Enes söz konusu hadisi aktardı.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (4333) ve Müslim (2405) rivayet ettiler.

 

 

 

13490 (4)- Enes b. Malik bildiriyor: Huneyn savaşında Hevazin kabilesi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı çok görünmek için çocuklar, kadınlar, develer, koyunlarla gediler ve onları saflar halinde dizdiler. Savaş başlayınca Allah'ın buyurmuş olduğu gibi müslümanlar arkalarını dönüp kaçmaya başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Allah'ın kulları! Ben, Allah'ın kulu ve Resulü'yüm. Ey Ensar topluluğu! Ben, Allah'ın kulu ve Resulüyüm'' diye seslendi. Bunun üzerine Allah müşrikleri hezimete uğrattı. Hiç kimse bir kılıç ve bir mızrak dahi vurmadı. O gün Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim bir kafiri öldürürse onun şahsi eşyaları onu öldürenindir'' buyurdu. (O gün) Ebu Talha yirmi kişiyi öldürdü ve onların eşyalarını aldı. Ebu Katade: "Ey Allah'ın Resulü! Bir adamın boyun damarına vurup onu öldürdüm. üzerinde bir zırh vardı. O zaman onu alma imkanım olmamıştı. Onu kimin aldığına bir baksan" deyince, bir adam: "Onu ben aldım. Onu (Ebu Katade'yi) razı et ve zırhı bana ver" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir şey istenildiğinde mutlaka istenilen şeyi verir ya da susardı. Bu durum üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) susmuştu. Ömer b. el-Hattab: "Hayır vallahi. Allah onu aslanlarından birine ödülolarak vermişken onu alıp sana vermez" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü ve: ''Ömer doğru söyledi'' buyurdu.

Ebu Talha elinde bir hançer olan ümmü Süleym ile karşılaşınca: "Bu sendeki de nedir?"- diye sordu. ümmü Seleme: "Bunu, müşriklerden birisi bana yaklaşırsa, onunla karnını deşmek için yanıma aldım" karşılığını verdi. Ebu Talha: "Ey Allah'ın Resulü! ümmü Süleym'in ne dediğini işitiyor musun?" deyince, ümmü Süleym: "Ey Allah'ın Resulü! Bizim dışımızda seni bırakıp kaçan Tuleka'yı (Mekke'nin fethi esnasında çaresizlikten dolayı iman edenleri) öldür" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey ümmü Süleym! Şüphesiz Allah kafi geldi ve (böyle) iyi yaptı'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

13491 (6)- Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn gününde: ''Kim bir kafiri tek başına öldürürse onun şahsi eşyaları onu öldürenindir'' buyurdu. (O gün) Ebu Talha yirmi kişinin eşyaları ile geldi.

 

26928 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

2. Ebu Katade

 

- - (-)

13492 (1)- Ebu Katade der ki: "Huneyn savaşında bir adamla teke tek vuruştum (ve onu öldürdüm). Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun şahsi eşyalarını bana verdi."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Mace (2837) ve Tirmizi (1562) rivayet ettiler.

 

 

 

13493 (2)- Ebu Katade bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim (kafir) birini öldürür ve bu konuda delili olursa onun şahsi eşyaları o kimsenin olur'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

13494 (3)- Ebu Katade anlatıyor: Biri Müslüman, biri de müşrik olan iki kişinin savaştığını gördüm. Müşriklerden bir kişinin Müslümana karşı arkadaşına yardım etmek istediğini gördüm. Bunun üzerine ona saldırıp bir darbe vurdum ve elini kestim. Diğer eliyle boynuma sarıldı. Vallahi (o kadar sıktı ki) ölüm kokusunu hissedinceye kadar beni bırakmadı. Eğer kan kaybından gitmemiş olsaydı beni öldürecekti. Adam düşünce onu öldürdüm. Savaştan dolayı eşyalarını alma fırsatım olmadı. Ancak Mekke ahalisinden biri gelip eşyalarını aldı. Savaş bitip silahlar indirilince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim birini öldürdüyse şahsi eşyaları o kimsenindir'' buyurdu. Bunun üzerine ben: "Ey Allah'ın Resulü! Ben birini öldürdüm, ama savaştan dolayı eşyalarını alma fırsatım olmadı. Eşyalarını kimin aldığını da bilmiyorum" dedim. Mekke ahalisinden bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Doğru söylemektedir. Onun eşyalarını ben aldım. Ona eşyalarından bir kısmı vererek onu razı et ve kalanı benim olsun" dedi.

Bunun üzerine Ebu Bekr: "Allah yolunda savaşan Allah'ın aslanlarından birinin eşyalarını mı paylaşmak istiyorsun? Öldürmüş olduğu adamın eşyalarını kendisine ver" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doğru söyledi, öldürmüş olduğu adamın eşyalarını kendisine ver'' buyurdu. Eşyaları bu kişiden alıp sattım ve o parayla Medine'de bir bahçe satın aldım. Edindiğim ilk mal da buydu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Hişam, Sire'de (4/90-1) ve İbn Ebi Şeybe (12/372) rivayet ettiler.

 

 

 

13495 (4)- Abdurrahman el-A'rec bildiriyor: Ebu Katade el-Ensari: kafirlerden bir adamı öldürünce, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bu kişinin şahsi eşyalarını ve zırhını verdi. Ebu Katade bunları beş ukiyyeye sattı.

 

[Hasen]

 

 

3. Semure b. Cundub

 

- - (-)

13496 (1)- Semure b. Cundub der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim (kafir) birini öldürürse onun şahsi eşyaları o kimsenin olur'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Mace (2838) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (6995) rivayet ettiler.

 

 

4. İbn Abbas

 

- - (-)

13497 (1)- İbn Abbas bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), birini öldüren ve yanında duran Ebu Katade'ye rastlayınca: ''0nu ve selebini (şahsi eşyalarını) bırakın'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Heysemi (9695) der ki: "Hadisi İmam Ahmed, Ebu Ya'la ve el-Mu'cemu'l-kebir ile elMu 'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir. Taberanl'nin rivayeti buradaki ile aynı manadadır. Ahmed'in ve el-Mu'cemu'l-kebir'in ravileri, Attab b. Ziyad hariç Sahih'in ravileridir. Bu zat ise güvenilir biridir."

 

 

5. Seleme b. el-Ekva'

 

- - (-)

13498 (1)- İyas b. Seleme, babasından bildiriyor: Bir adamla teke tek vuruştum ve onu öldürdüm. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun şahsi eşyalarını bana verdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Mace 2/946 (2836), Darimi 2/298 (2451), Buhari, Fethu'/-bari 6/168 (3051) ve Ebu Davud 3/48 (2653) rivayet ettiler.

 

 

 

13499 (2)- İyas b. Seleme, babasından bildiriyor: Ben bir adamı öldürdüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunu kim öldürdü?" diye sorunca: "İbnu'l-Ekva' öldürdü" dediler. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O zaman şahsi eşyaları kendisinindir'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

13500 (3)- İyas b. Seleme b. el-Ekva', babasından bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerde konakladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı kahvaltı ederken Müşriklerin casusu geldi. Onu yemeklerine davet ettiler. Adam yemeğini bitirince gördüklerini arkadaşlarına bildirmek için bineğine binip süratle gitti. Ben de ona yetişip bineğini çöktürdüm ve boynunu vurdum. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana onun şahsi eşyalarını verdi."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, Fethu'l-bari 6/168 (3051) ve Ebu Davud 3/48 (2653) rivayet ettiler.

 

 

 

13501 (4)- İyas b. Seleme b. el-Ekva' der ki: Babam şöyle anlattı: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hevazin (Huneyn) savaşında bulundum. Biz kahvaltı ediyorduk. Genelde bineksizdik ve bitkin bir haldeydik. Ansızın kırmızı bir erkek deve üzerinde bir genç çıkageldi. Devenin semer ipini çıkardı ve onunla devesini bağladı. Sonra geldi toplulukla birlikte kahvaltı yapmaya başladı. Kavmin zayıflığını ve hayvanların cılızlığını görünce devesine geri dönüp onu çözdü. Sonra onu çöktürüp bindi ve koşturarak gitti. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan Eslem'den bir kişi boz bir dişi deve ile peşine düştü. Ben de arkalarından gittim. Dişi devenin başı erkek devenin gerisi yanındaydı (yani hemen arkasındaydı). Ben de hemen dişi devenin arkasındaydım. Sonra öndeki devenin gerisine yetiştim. Sonra daha da hızlandını ve yularını tutup deveyi çöktürdüm. Deve dizini yere koyunca kılıcımı çekip başını vurdunı. Adamın başı uçmuştu. Bunun üzerine hayvanı yüküyle birlikte çekip getirdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni karşıladı ve: ''Onu kim öldürdü ?'' diye sordu. "Seleme b. el-Ekva'" dediklerinde: ''Bütün eşyaları onundur'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (1754) ve Ebu Davud (2654) rivayet ettiler.

 

 

 

13502 (5)- İyas b. Selenıe b. el-Ekva' der ki: Babanı şöyle anlattı: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hevazin (Huneyn) savaşında bulundum. Biz konaklama yerinde iken kırmızı erkek bir deve üzerinde bir genç geldi. Devesinden birşeyler çıkarıp onu bağladı. Sonra yürüyerek gelip bizimle yemeğe oturdu. Etrafına bakındığında bineklerin az ve insanların çoğunun yaya olduğunu gördü. Sonra kalkıp devesine bindi ve koşturarak gitti. Meğerse kafirlerin öncüsü imiş. Aramızdan Eslem'li bir kişi boz bir dişi deve ile peşine düştü. Ben de koşarak peşine düştüm. Dişi devenin başı erkek devenin gerisi yanındaydı (yani hemen arkasındaydı). Ben de hemen dişi devenin arkasındaydım. Sonra öndeki devenin gerisine yetiştim. Sonra daha da hızlandım ve devenin yularını tutup: "ıh" dedim. Deve dizini yere koyunca kılıcımı çekip başını vurdum. Adamın başı uçmuştu. Bunun üzerine hayvanı yüküyle birlikte çekip getirdim. Oradakilerle birlikte Resulullah ta (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni karşıladı ve: ''Onu kim öldürdü?'' diye sordu. "İbnu'l-Ekva'" dediklerinde: ''Bütün eşyaları onundur'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

13503 (6)- İyas b. Seleme b. el-Ekva', babasından bildiriyor: Müşriklerden bir casus Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi. Yemek yedikten sonra gizlice çekip gitti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

‘‘Adamın peşine düşün ve onu öldürün'' buyurdu. Kavim adamın peşine düştü. Babam attan daha hızlı koşardı. Bu sebeple herkesi geçip devenin yularını tuttu ve adamı öldürdü. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o adamın şahsi eşyalarını babama verdi.

 

[Sahih]

 

 

6. Avf b. Malik el-Eşcai

 

- - (-)

13504 (1)- Avf b. Malik el-Eşca'ı der ki: Şam tarafına bir savaşa çıkmıştık. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Halid b. el-Velid'i komutan kılmıştı. Himyer halkından olan yardımcı kuvvet askerlerinden bir kişi de bize katılmıştı. Yanında kılıcından başka hiç bir silahı yoktu. Müslümanlardan bir kişi bir deve kesti. Bu asker deveyi kesen kişiden sürekli olarak bir deri parçası istedi ve sonunda kalkan kadar bir parça aldı. Onu yere serdi ve üzerinde ateş yaktı. Kuruyunca ona kalkanın tutacağı gibi tutacak bir yer yaptı. Sonra Bizans ve Kuza'a Bedevilerinden oluşan düşmanla karşılaştık ve çok çetin bir savaşa başladık. Bisanslıların arasında altın yaldızlı bir eğeri olan al bir at üzerinde birisi vardı. Kılıcı da aynı şekildeydi. Bu Bizans askeri, Müslümanlara müthiş bir şekilde saldırıyordu. O sırada yardımcı kuvvet askerlerinden olan kişi onun için fırsat kollamaya başladı. Bizans askerinin arkasına geçip kılıcıyla atının ayaklarının sinirini kesti. Bunun üzerine Bizans askeri atından düştü. Sonra üzerine çullanarak öldürünceye kadar ona kılıcıyla vurdu. Allah fethi nasib edince selebini (üzerindeki eşyalarını) istemeye geldi. İnsanlar onu kendisinin öldürdüğüne şahit olmuştu. Halid adama selebinin bir kısmını verip bir kısmını vermedi. Geri dönünce bu durumu bana söyledi. Ben de Halid'e gelip: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in selebin öldüren kişiye ait olduğuna dair hüküm verdiğini bilmiyor musun?" dedim. O da: "Evet, (biliyorum)" karşılığını verince: "O zaman öldürülen kişinin selebini ona vermekten seni men eden nedir?" dedim. Halid: "Ben bu kadar selebi onun için fazla buluyorum" cevabını verince, ona: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüğüm zaman bunu kendisine söyleyeceğim" dedim.

Ravi der ki: Yardımcı kuvvet askerlerinden olan bu kişi, Medine'ye geldiği zaman Avf onu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderdi. O da (seleb konusunda) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şikayette bulundu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Halid'i çağırttı. Avf ta yanın da oturmaktaydı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Hlilid! Öldürdüğü kişinin selebini kendisine vermekten seni men eden nedir?'' diye sorunca, Halid: "Ey Allah'ın Resulü! Ben bu kadar selebi onun için fazla buldum" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ona selebini ver'' buyurdu. Halid, Avf'ın yanından geçerken Avf cübbesini çekerek: "Sana, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bu konuda aktarmış olduğum yeter" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), böyle dediğini işitip öfkelendi ve şöyle buyurdu: ''Ona (selebini) verme ey Halid! Komutanlarımı bana bırakır mısınız! Onlar ile sizin misalinizı öyle bir adama benzer ki, develeri veya koyunları gütmesi istenilip de bunları güden, sonra da onları sulamak için tam zamanını gözetleyenı vakti gelince de hayvanları bir havuz başına getiren kimseye benzer. O sürüleri havuza girip suyun temizini içer, bulanIğınI bırakırlar. İşte o suyun temizi size, bulanığı da komutanlara kalır. ''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim, cihad 3/1373 (1753), Ebu Davud 3/71 (2719), Beyhaki (3/10) ve Taberani, M. el-Kebir 18/49,50 (89) rivayet ettiler.

 

 

 

13505 (2)- Avf b. Malik el-Eşca'i anlatıyor: Zeyd b. Harise ile birlikte Mute savaşına çıkan müslümanlarla birlikte ben de çıkmıştım. Yemen halkından olan yardımcı kuvvet askerlerinden bir kişi de bana arkadaş olmuştu. Yanında kılıcından başka bir şey yoktu. Müslümanlardan bir kişi bir deve kesti. Bu asker de ondan deriden bir parça istedi. O da ona istediğini verdi. Bu kişi bu deriden kalkana benzer bir şey yaptı. Yola koyulduk ve bir Bizans topluluğuyla karşılaştık. Onların arasında altın yaldızlı bir eğeri olan al bir at üzerinde birisi vardı. Silahı da aynı şekildeydi. Bu Bizans askeri, Müslümanlara müthiş bir şekilde saldırmaya başladı. O sırada yardımcı kuvvet askerlerinden olan kişi onu vurmak için bir kayanın arkasına oturdu. Bizans askeri onun yanına varınca hemen atının ayaklarının sinirini kesti. Bizans askeri atından düşünce de hemen onu öldürdü. Sonra atıyla silahını aldı. Allah fethi nasip edince Halid ona haber gönderdi ve selebini kendisinden aldı. Bunun üzerine Halid'in yanına gidip: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in selebin öldüren kişiye ait olduğuna dair hüküm verdiğini bilmiyor musun?" dedim. O da: "Evet (biliyorum), ancak bu kadar selebi onun için fazla buluyorum" karşılığını verince, ona: "Ya bu selebi ona geri verirsin, ya da bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e söyleyip ceza vermesini sağlarım" dedim. Buna rağmen selebi ona iade etmedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında toplandık ve gönüllü yardımcının durumunu ve Halid'in yaptıklarını kendisine anlattım. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Hlilid! Öyle yapmana sebep nedir?" diye sorunca, Halid: "Ey Allah'ın Resulü! "Ben bu kadar selebi onun için fazla buldum" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Halid! Ondan aldığını geri ver'' buyurdu. Ben: "Dur ey Halid! Dediğimi yapmadım mı?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O da nedir (ne oldu)?'' diye sordu. Kendisine durumu anlattım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öfkelendi ve: ''Ona (selebini) verme ey Halid! Komutanlarımı bana bırakır mısınız! Demek ki onların güzel icraatları sizin, kötüsü de onlarınmış''. buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

7. Avf b. Malik

 

- - (-)

13506 (1)- Avf b. Malik el-Eşca'i ile Halid b. el-Velid'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selebten beşte bir (humus payı) almazdı.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (2721) ve İbnu'l-Carüd (1077) rivayet ettiler.